11 Mayıs 2012 Cuma

YAŞAYAN RUHLAR 1

hiç düşündünüz mü bi sabah uyandığınızda sevdiğiniz birinin yanında olmadığını?
kendiyle birlikte dünyanın sizi sevindiren yanlarını da alıp götürdüğünü?
yalnızlık bi yana mutluluğunuzun zamanla eriyeceğini ve mutluluk tabirinin yalnızca sözlük anlamıyla yetinmeniz gerekeceğini...gündelik sıkıntıların artık hiç'leşeceğini...
giden kişinin ağırlığınca kalbinizin tam ortasına bindireceği yükü..hani eğlenmek istediğiniz zaman bütün adrenalininizi harcarsınız fakat vücut ısınız sabitlemiştir sanki artık..çünkü giden kişiyle paylaşılmıştır, bütün yaşanılanlar gibi vücut ısınız bile paylaşılmıştır sanki.. sanki üşümesin diye bir yarınız O'na emanet verilmiştir ya hani ahirete kadar...hani ben neyim? ben kimim? neden ben değil? neden o? isyanında bulursunuz ya kendinizi ardışık zamanlarda... hani içinizdeki boşluk dolmaz hiç bir şeyle..hani yeniden başlarsınız herşeye, her güzel anıya ve her güzel an'a... ve bir o kadar güzel düşünmeye çalıştığınız şeylere de; yinede güzel değildir herşey.. hani bedeniniz yok olsa kurtulacağım sandığınız hisler varya onları çağırırsınız yanıbaşınıza..hani varlığında kırarsınız kırılırsınız kızarsınız kızdırısınız ya..sonra anlamsızlasır kırıldğınız ve kızdığınız ve bir o kadar önem taşır kırılmak ve kızdırılmak... hani pişmanlık gelir ya gündeme hiç zamanı değilken ve hiç hazır değilken siz... hani yükünüz ağırlaşır, önceden önemsemeden yaptığınız şeyler düşünülerek yapılır ya...ve sizi acıtır ya, kanatır ya buram buram...sanki acıların en büyüğü ve en olmayacak sanılanıdır ya.. sanki sadece aklınızdan geçtiğinde sevdiğinizin sizden gittiğini tahayyül ederken bile 'ALLAH KORUSUN' der düşünmekten bile çekiniriz ya ve sonunda bu duygu tüm benliğimizi alır ya bizden.. ve yaşarken anlarsınız ya ACILARIN KATLANILABİLİRLİĞİNE?.. ve katlanabilirken tüm olanlara ölür ya hücreleriniz...ve hücreleriniz yenilensin isterken bir yanınız, diğer yanınız  'hayır İstemiyorum, Kötü Olacağım, Hep Kötü Eskimiş Kalacağım Der ya' isyan dolu.. ve kitaplara şarkılara açarsınız ya içinizi..ve kirlidir ya herşey en az dünya kadar...kitaplarla ya da şarkılarla temizlenir ve yine onlarla kirlenirsiniz ya.. okuduğunuz her satır dinlediğiniz her söz sizi anlatır sizden birirleri olduğunu anımsatır ya size..hani yalnız değilim dersiniz, bunu dillendirmeseniz bile içinizde hissedersiniz ya farkında olmadan...hissettikçe rahatlar, rahatladıkça daralırsınız ya.. hergün yeni bir gün'ken eskidir ve acıları çoğaltır ya aslında..ve zamanla düzeldiğinizi sanarken yanıbaşınızdakiler, aslında siz her geçen gün içinizde büyüyen acınızı vermezsiniz ya kimseye..çünkü sizindir o acı..bütün yaşanılan mutluklar gibi.. va paylaşmadıkça siz, bitti sanarlar ya... işte o anlardan bahsediyorum..
 hiç düşündünüz mü yokluğun ne demek olduğunu...
Tüm varoluşlara şahit olurken Yokluk la bir olduğunuzu...
ben şimdi düşündüm.. düşündümde meğer ne çok şeye sahipmişim..

                                                                                               Fatma alkaya

 
Vakit Varken Tomurcukları Topla..Hayat Akıp Gitmekte.. Ve bugün Gülümseyen Bu Çiçek Yarın Ölüyor Olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder